
![]() |
![]() |
- Güzüme Takılanlar 3
04 Şubat 2019
Yeni yerler keşfetmek beni heyecanlandırıyor. Bir ay öncesi, ailece karar verildi; parkı çok meşhur olan bölgeye gidildi. Yapraklar kışa yakalanmamaya direniyor gibiler; hala, kırmızı ve turuncunun tonlarını muhafazada başarılılar.
Park alabildiğine büyük, ucu bucağı görünmeyen cinsten ama tam ortasından, doğa koşullarını kirletmeden, beton olaylarına girilmeden, taşıtların geçmesine izin verilmiş. Burası, bir hayvan cenneti gibi. Bir ara, geyik sürülerine rastladık; inanılmaz güzellerdi, seyrine doyamadık. Hayvan avlanma gibi alışkanlıkları yok, kurallara, harfiyen uyuluyor. Yaptırımlarının bedeli ağır olur farkındalar, ya da doğayı korumanın getirisinin bilincindeler.
Yol, beni yormuş olacak, akşam başım ağrımaya başlamıştı. Telefonla bir yakınımı arayarak ne kullanabileceğimi sordum. “Oralarda, her istediğin ilacı alamazsın ama belki bebe aspirinini alabilirsin, bir dene istersen” dedi. Yarına Allah Kerim, diyerek kendi yöntemlerimi deneyerek güzel bir uyku çekmemi sağladım.
Ertesi sabah, gayet zinde olarak kalkmıştım. Kahvaltımı yaptıktan sonra, hem bana yürüyüş olur düşüncesiyle, bebe aspirini bulundurma fikrini önemseyerek yola çıktım.
Festival tam da eczaneye girip bebe aspirini alacağım zaman başlamıştı.
“Bebe aspirini alabilir miyim” diye sordum.
Doktor “reçeten var mı” dedi.
Yok dedim bölük pörçük bildiğim dilleriyle: “Ama, benim için almak istiyorum; kesinlikle bebeğe kullanılmayacak” vücut dilimi de kullanarak ikna etmeye çalıştım.
Adeta telefon zinciri kurup en tepeye kadar sordular.
Sonuç: Endişeli bakışlarla, şaşkın ifadelerle, almamın imkansızlığını bildirdiler; elim boş evime döndüm.
Gözünü sevdiğim memleketim, komşum Ayşe bacım, hastalığıma teşhis koyar, “ben seni iyi yaparım” tebessümü ile, kocasına kullandığı ilaçlardan bile verirdi.
Ah, memleketim ah!
Yıllar önce de buna benzer olayın, daha beterine yakalanmıştım.
Kızım, daha başka şehirde, daha başka bir evde yaşıyordu.
Başıma ne mi gelmişti?
Buyurun, hizmetinize sunuyorum:
Buralarda değişik şehir fark etmiyor, hemen hemen bütün evler bahçeli, haliyle dışarıdan gelen misafirler de eksik olmuyor.
Bir sabah, mutfağın alt dolabını açtım; sevimli misafirler dışkılarını bırakmışlar.
Bende çareler tükenmez, bir büyüğümüzün sözüdür, özenle sakladığımız yiyeceklerinden yol güzergahlarına koydum.
Ertesi sabah, dolap kapısını açtım. Ne görsem beğenirsiniz, yan yatmış bir çift göz, kıpırdamadan bana bakıyor!..
Operasyon tamamlanmıştı ama elimdeki malzemem de bitmişti.
Köklerini kurutmam gerekiyordu, kaçan göçen olur düşüncesiyle, yeni bir paket almak üzere yola koyuldum. Doğru şehir merkezine, tarif üzerine, bu tip haşerelerin ilaçlarının satıldığı dükkana girdim.
Tezgahtar kıza yanaştım, bizim mutfağa farelerin dadandığını, akşam yemeleri için zehir koyduğumu, sabah da dolap kapağını açınca, gözleri açık farenin bana baktığını, vücut dilimi de kullanarak hararetle daha iyi anlamalarını sağlamak üzere anlatıyorum.
Kızın, birdenbire gözleri büyüdü, yerinden zıplaya zıplaya, böğürmeye başladı. Bir şeyler anlatıyor, çok hızlı konuştuğu için bir şey anlamıyorum.
Kız anlattıkça, herkes başına toplandı; bütün gözler, hayretler içinde bana çevrildi. Katilmişim gibi bana bakıyorlar, şaşırdım kaldım!..
O arada, yanıma biri geldi.
“Yardım edebilir miyim” diye benim dilimden konuştu.
“Gökten, zembille mi indiniz” diyerek neredeyse boynuna sarılacaktım.
“Ben, İranlıyım İstanbul’da Kapalıçarşı’da dükkanım vardı, orayı kapattım; ileride gördüğün dükkan benim, beş yıldır buralardayım” dedi.
Adama durumu anlattım: “Topu topu bir fare zehri alacaktım, katil muamelesi yapıyorlar”
Adam onları dinledi ve bana döndü:
“Ne yaptın komşu, sen, ballandıra ballandıra fareleri öldürdüğünü anlatmışsın. Üstelik sen, yanlış yere gelmişsin. Burası kozmetik satılan dükkan, tezgahtar da hayvan sever!”
Nasıl yani, yanlış bir şey mi yapmışım “burası yanlış dükkan” diyebilirlerdi.
Farelere: “Buyurunuz, sizi, salona alayım, köşe başındaki koltuklarda, bacak bacak üstüne atıp oturun; size köpüklü Türk kahvesi yapayım. Şekerli mi, sade mi istersiniz” diyecektim?
Onlar, bilim adına, (gerçek bilim adamlarını tenzih ederim) farelere neler yapıyorlar. Fareler, dünyaya geldiklerine, geleceklerine bin pişman durumdalar!
Daha neler neler derdim de dillerini tam bilmiyorum.
Öyle: “Bu bir kalemdir, bu bir masadır, şu bir pencerediri” öğrenerek başka bir dili konuşamıyorsun!
Gerisini anlatmama gerek yok…
İki gelişimde de, “gözüme takılanlar” değil de, “vay başıma gelenler” olmuştu!
Ben, bir memleketime döneyim, ne işim var elin memleketinde!
Bebe aspirinimi de alırım, fare zehrini de…
Saygılarımla.
Melahat Erten Tekeşin

Gözüme Takılanlar 2

Kızım, iş nedeniyle başka bir ülkeye yerleşti; Yeni hayatına alışıncaya kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. Torunlarımı okul servislerine verdikten sonra, sokak sokak dolaşıyorum. Nasıl bir şehir, derseniz de anlatmak isterim: Mesela, ben Rize’nin Fındıklı ilçesinde doğdum. Alın elinize devasa bir ütüyü, ütüleyin dağlarını tepelerini, aynı eğitim kültürüyle insanlarını, bitki örtüsüyle, havasıyla, yağmuruyla, alın size, kardeş bir [...]
Gözüme Takılanlar 1

Huyumdur, farklılıklar hemen gözüme takılır. Ülkelerin birinden memleketime dönüyordum. Kilometrelerce havadaydık, yerlerimize oturmuş kemerlerimizi bağlamıştık. Uçak seyahatlerinde, koridor koltuklarını tercih ederim; ikram yapan çocuklarla bire bir göz göze gelmeyi, candan teşekkür etmeyi severim. Bu kez de orta bölümün koridor kenarını tercih etmiştim. Sağ koluma denk düşen koridorun başında biri oturuyor, ilgi çok yüksek. Dikkatimi çekti, yan gözle incelemeye [...]
Sevginin Gücü

Sevgili anne babalar; Hafta sonları bizim çocukları size gönderiyoruz. Bayrak sizde… Tüm gününüzü, çocuklarımızla; sevgiyle, saygıyla, bilgiyle, görgüyle, kültürle neşeyle geçirmenizi dilerim. Benim için gerçek okul aile birliği budur. Ekibin bir parçası olduğumuz, eğitime kafa yorduğumuz, hepimiz birer eğitim gönüllüsü olduğumuzda çok daha hızlı yol alacağız. Pazartesi günü eğitim bayrağını, çocukların çantalarından geri almak dileğiyle… Öğretmen Ziya Selçuk Sayın Milli Eğitim Bakanımızın İnstagram [...]
İçimdeki Burukluk

“Okula ilk gelişinizi, tanışmamızı dün gibi hatırlıyorum: Ürkek bakışlarla etrafınızı inceliyor, annelerinizin eteklerinden tutmuş arkalarına saklanan çocuklardınız. Bakıyorum da çekingen ve ürkek çocuklar gitmiş, kendinizden emin, güven dolu bakışlarınızla, emeklerimin karşılığı olarak duruyorsunuz karşımda. Ayrılık, ne benim kararım, ne de sizin tercihinizdir. Eğitim yoluna birlikte çıkmıştık; her yolun, bir başlangıcı, bir de sonu vardır. Önemli [...]
Kimsesizin kimseleri

Ah Delia! Sana bir mektup yazmak istedim; bir vefa, bir veda olur mu, sen ister miydin, bilemiyorum. Ama öyle, sessiz sedasız, ansızın ve de kimsesiz gitmeni, içime sindiremiyorum. İşin ucunda maddi olan hiçbir şeyi kabul etmezdin; biliyorum da, içimdeki vefa borcumu ödememden hoşnut olursun umarım… Emekli olmuştum ve yeni bir uğraş, arayışı içine girmiştim. Bana bir [...]
Mustafa Kemal Atatürk

Elli bir yılımı, gururla birlikte geçirdiğim, üzerimde, tarih bilgisinde emeği olan ve ayrıca da notlarından yararlanarak kaleme döktüğüm bu yazımı, dört ay önce ebediyete uğurladığım, sevgili eşim Metin Tekeşin’e ithaf ediyorum. Çağın, kendine özgü koşulları içerisinde, akılcı, dengeli ve tutarlı bir politika izleyen; tüm yaşamında, değişmez bir çizgide ilerleyen, topluma çağdaş bir kimlik kazandırma uğraşını veren, [...]
Güzüme Takılanlar 3 yazısına S. Eryılmaz tarafından yapılan yorumlar
Çok sıcak gülümseten bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık. Akıcı bir dille yazılmış. ...
Gözüme Takılanlar 1 yazısına burhan tarafından yapılan yorumlar
Ağzınıza sağlık yengem görevini yapan bir kızımızı onore etmeniz bile asaletinizin bir göstergesi.. ...
Gözüme Takılanlar 1 yazısına Sülin tarafından yapılan yorumlar
Harika çok doğal çok samimi içinden geldiği gibi ... ...
Gözüme Takılanlar 1 yazısına Eray Çinpolat tarafından yapılan yorumlar
Övgülere teşekkür ediyorum gurur duyuyorum kuzumla. Eray Çinpolat ...





Erenay; Renklerle Hayalimdeki Dünya

Güzüme Takılanlar 3

Gözüme Takılanlar 2

Gözüme Takılanlar 1

Bir Ömrü Sanata Adadım

Etkili Anne ve Baba Eğitimine Dair 2

Sevginin Gücü
